Hakan Kara'dan Yorum Geldi 2025 Yılında Enflasyon Hedefine Ulaşılması Zor Görünüyor
Prof. Dr. Hakan Kara, sosyal medya hesabından yaptığı çarpıcı bir paylaşımla, 2025 yılı enflasyon hedeflerinin gerçekleşmesi konusunda ciddi şüpheler bulunduğunu dile getirdi. Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası eski Başekonomisti olan Kara, yılın ilk iki ayında beklenen aylık enflasyon oranlarının, hedeflenen yıl sonu enflasyon oranıyla uyumlu olmadığını vurguladı. Bu hesaplama, ekonomideki mevcut dinamiklerin hedeflenen istikrarla çeliştiğine işaret ediyor.
Ocak ve Şubat Verileri Hedefe Yakınlık Konusunda Ümit Vermiyor
Prof. Dr. Kara’nın hesaplamalarına göre, Ocak ve Şubat aylarında toplamda yaklaşık yüzde 8 oranında bir enflasyon gerçekleşmesi bekleniyor. Bu durum, geriye kalan on ayda aylık ortalama yüzde 1,1 seviyesinde bir enflasyon oranı gerektiriyor. Ancak Kara, bu hedefin mevcut ekonomik koşullar altında gerçekçi olmadığını belirtti. Özellikle, mevcut mali politikaların ve piyasa şartlarının, böylesine düşük bir aylık ortalama enflasyon oranını desteklemediğine dikkat çekti.
Kara, sosyal medya üzerinden paylaştığı mesajda şu ifadeleri kullandı: “Ocak ve Şubat’ta iki aylık toplam enflasyon yüzde 8’e yakın gelebilir. Bu durumda kalan on ayda enflasyonun ortalamada aylık yüzde 1,1 olması gerekiyor ki yıl sonu hedefi tutturulabilsin. Ancak bu pek hatta hiç mümkün görünmüyor.” Bu açıklama, ekonomik hedeflerin mevcut şartlarda gerçekleşmesinin zorluklarını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Yıl Sonu Enflasyon Hedefi Ne Kadar Gerçekçi?
2025 yılı için belirlenen yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 21 seviyesinde. Ancak bu hedef, ilk aylardaki yüksek enflasyon oranları ve mevcut ekonomik şartlar dikkate alındığında, Prof. Dr. Kara’ya göre ulaşılması neredeyse imkansız bir seviyede bulunuyor. Kara, mali disiplinin ve para politikalarının bu hedefe ulaşmak için yeterince destekleyici olmadığını ifade ediyor. Özellikle, uluslararası ekonomik gelişmeler ve yüksek kur oynaklığı, bu hedefe ulaşmayı daha da zorlaştırıyor.
Enflasyon oranlarında süreklilik arz eden artış, özellikle tüketici fiyatları üzerinde ciddi etkiler yaratabilir. Bu durum, ekonomideki genel fiyat istikrarına olan güvenin azalmasına ve bireylerin gelecekle ilgili belirsizlik hissinin artmasına neden oluyor. Hakan Kara’nın analizine göre, mevcut şartlar altında piyasalarda güveni sağlamak için daha kapsam lı ve disiplinli bir yaklaşıma ihtiyaç bulunuyor.
Ekonomik Politikalar ve Güvenin Rolü
Prof. Dr. Kara, ekonomik hedeflerin gerçekleşmesi için uygulanan politikalarda dışsal şokların etkilerinin de hesaba katılması gerektiğini savunuyor. Özellikle, para ve maliye politikaları arasındaki uyumun sağlanmasının kritik önem taşıdığına vurgu yapıyor. Bununla birlikte, kısa vadeli ekonomik kazançların uzun vadeli hedefleri baltalama riskine dikkat çekiyor.
Hakan Kara’nın ortaya koyduğu bu çalışma, 2025 yılı için ekonomik gidişatın mevcut hedeflerle uyumsuzluğuna işaret ediyor. Kara, hedeflenen seviyeye ulaşılmasının şartlara bağlı olarak imkansız olmadığını ancak oldukça düşük ihtimal taşıdığını belirterek, ekonominin geleceğine dair daha şeffaf ve gerçekçi bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini ifade ediyor. Bu analiz, Türkiye ekonomisinin geleceği konusunda önemli mesajlar içeriyor ve karar alıcılar için yol gösterici nitelik taşıyor.