GAP Bölgesine Dev Yatırım Hamlesi 12 Milyar Liralık Proje Hayata Geçiyor
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Türkiye’nin tarım, sanayi ve kalkınma açısından önemli bir lokomotifi olarak büyük dönüşümlere sahne olmaya devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın açıkladığı son verilere göre, GAP Eylem Planı kapsamında sulamaya açılması planlanan 10,6 milyon dekarlık alanın büyük bir kısmı tamamlanmış durumda. Yumaklı, kalan alanların 2032 yılına kadar sulamaya açılacağını belirtti. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 7 milyar dolarlık katkı sağlanması ve 1,3 milyon kişiye yeni istihdam alanı oluşturulması öngörülüyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile birlikte GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde düzenlenen “GAP Hassas Tarım 2. Faz Tanıtım Töreni”nde konuşan Yumaklı, bölgeye yapılan yatırımların etkilerini paylaştı. Yumaklı, Avrupa Birliği ile yürütülen müzakereler sonucunda Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Şırnak, Siirt ve Batman’ın IPARD desteklerinden faydalanmaya başladığını ifade etti. Bunun yanı sıra, bölgedeki tarımsal üretimin ve hayvancılığın son 22 yılda büyük bir ivme kazandığını belirtti. Bu yatırımlar sayesinde tarımsal ihracat 56 kat artış göstererek 5,6 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde bitkisel üretim miktarı, hayvan varlıkları ve su ürünleri üretimi de büyük oranlarda arttı.
GAP Bölgesi Türkiye’nin Üretim ve İhracat Üssü
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, GAP bölgesinin üretim ve istihdam açısından Türkiye’nin önemli bir merkezi haline geldiğini vurguladı. Son 22 yılda bölgeye yapılan yatırımlar sayesinde 20 organize sanayi bölgesi (OSB) kuruldu ve bu OSB’lerde 360 bin kişiye ek istihdam sağlandı. Ayrıca, yatırım teşvik sistemiyle toplam tutarı 1,1 trilyon lirayı bulan ve 710 binden fazla kişiye iş imkanı sunan projeler hayata geçirildi. Kacır, Batman, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Gaziantep gibi şehirlerin ihracat rakamlarında devasa artışlar yaşandığını, GAP bölgesinin Türkiye’nin toplam ihracatındaki payının yüzde 5,3’e yükseldiğini ifade etti.
Kacır, bölgedeki sanayi yatırımlarının yanı sıra tarımsal üretimi artırmaya yönelik projelere de değindi. Özellikle Küçük Ölçekli Tarımsal Sulama Programı kapsamında son iki yılda 318 bin dekarlık alan sulamaya açıldı. Ayrıca, hassas tarım uygulamalarıyla bölgedeki çiftçilerin teknolojiye dayalı yöntemlerle üretim yapmalarına olanak tanındı. GAP Hassas Tarım Projesi kapsamında geliştirilen yerli ve milli yazılım “GAP Hassas,” çiftçilere sulama, gübreleme ve hasat süreçlerini optimize etme imkanı sunuyor. Bu projelerin, bölgeyi tarımsal üretim ve teknoloji entegrasyonu açısından örnek bir model haline getirmesi hedefleniyor.
GAP Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Kalkınma İçin Anahtar
GAP bölgesi, hem tarımsal üretim kapasitesi hem de ekonomik potansiyeliyle Türkiye’nin gıda güvenliği açısından önemli bir garanti olarak görülüyor. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, 2032 yılına kadar sulanabilir alanların 1 milyon 60 bin hektara çıkarılacağını ve bunun Türkiye’nin tarımsal kapasitesine büyük bir katkı sağlayacağını belirtti. Bölgedeki tarımsal sulama projelerinin tamamlanmasıyla özellikle yağlı tohumlar, sebzeler ve meyvelerin üretiminde büyük bir artış bekleniyor. Bu durumun hem Türkiye’nin gıda ihtiyacını karşılamada hem de bölgenin ihracat potansiyelini artırmada önemli rol oynayacağı öngörülüyor.
Bakanlık, hassas tarım uygulamalarını yaygınlaştırarak tarımsal süreçleri daha verimli hale getirmeyi amaçlıyor. Yenilikçi araçlar ve otonom tarım teknolojileriyle donatılan GAP bölgesi, çiftçilerin üretim süreçlerini daha etkili yönetmelerine olanak sağlıyor. Aynı zamanda, kırsal kalkınmayı destekleyecek projelerle bölgenin ekonomik büyümesine ivme kazandırılıyor. Bakan Kacır, GAP Entegre 2.0 Programı ile tarımsal altyapının yanı sıra turizm ve kırsal kalkınma alanlarında da çok boyutlu projeler geliştirdiklerini ifade etti. Bu projeler, bölgenin yalnızca bir tarım merkezi değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın itici gücü olmasını hedefliyor.
GAP bölgesi, gerek tarımsal üretim kapasitesi gerekse sanayi altyapısıyla Türkiye’nin geleceğine yön verecek önemli bir stratejik alan olarak öne çıkıyor. Bölgeye yapılan 12 milyar liralık yeni yatırımlar, hem yerel halkın yaşam kalitesini artıracak hem de ülke ekonomisine sürdürülebilir katkılar sağlayacak.