Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, potansiyel bir İstanbul depremi hakkında endişe verici senaryoları paylaştı. Moriwaki, Türkiye'deki farklı bölgeleri dikkate alarak önemli uyarılarda bulundu ve özellikle İstanbul'da 7.9 büyüklüğünde bir deprem olasılığına vurgu yaptı.

Uzman, Türkiye'yi dört bölgeye ayırarak her bir bölgedeki deprem potansiyelini değerlendirdi. İstanbul'un coğrafi konumu ve jeolojik özellikleri nedeniyle özellikle dikkat çekti. Moriwaki, olası bir depremin 7.9 şiddetinde olabileceğini ve bu durumun ciddi sonuçlara yol açabileceğini belirtti.

İş Bankası’ndan 1.1 Milyar Dolarlık Sendikasyon Kredisi: Hangi Sektörlere Verilecek? İş Bankası’ndan 1.1 Milyar Dolarlık Sendikasyon Kredisi: Hangi Sektörlere Verilecek?

Bu uyarılar, İstanbul'un jeolojik olarak aktif bir bölgede bulunması ve tarihsel olarak büyük depremlere maruz kalması göz önüne alındığında, yerel yönetimler ve halk arasında deprem hazırlıklarının önemini vurgulamaktadır. Moriwaki'nin açıklamaları, deprem riski taşıyan bölgelerdeki insanların bilinçlenmesi ve güvenli önlemler alması gerekliliğini bir kez daha hatırlatmaktadır.

“Hazır Olmak Lazım”

Ülkemizde bulunan farklı fay hatları, deprem potansiyeli taşıyan bölgeleri oluşturur. Özellikle Silivri bölgesi, bu fay hatlarından etkilenebilecek kritik bölgeler arasında yer alır. Uzmanlara göre, bölgede bulunan 8 farklı fay hattı, deprem riskini artırmaktadır. Bu fay hatlarından biri, özellikle Silivri çevresinde daha tehlikeli olarak değerlendirilmektedir.

Tahminlere göre, Silivri bölgesinde meydana gelebilecek bir depremin büyüklüğü 6.8 olabilir. Ancak, uzmanlar en kötü senaryonun, tüm fay hatlarının aynı anda kırılması durumunda, Silivri'nin 7.9 büyüklüğünde bir depremle sarsılabileceği uyarısında bulunuyor. Bu durum, geçmişte Erzincan depreminde yaşananlar gibi yıkıcı bir etki yaratabilir.

Bu kapsamda, deprem riski taşıyan bölgelerdeki yerel yönetimler ve halkın, bu potansiyel tehlikeyle başa çıkabilmek adına gerekli hazırlıkları yapması büyük bir önem taşımaktadır. An itibarıyla düşük ihtimal olsa da, en kötü senaryoya karşı hazırlıklı olmak, deprem sonrası etkilerle mücadelede hayati bir öneme sahiptir.

Editör: Berkan Yıldırım