"İhracatçılarımıza En Büyük Destek, Finansmana Kolay Erişim Olacak"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele için kararlılıkla uyguladığı programın süreceğini vurgulayan Şimşek, döviz kuru konusunda net mesajlar verdi. Özellikle ihracatçılardan gelen döviz kuru müdahalesi taleplerine dikkat çeken Bakan Şimşek, "Enflasyonu tek haneye düşürmeden kurda herhangi bir oynama yapmayacağız" diyerek, döviz kuru ile oynamanın bütçeye getireceği ağır yükleri de gözler önüne serdi.
İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıda ihracatçıların taleplerini dinleyen Bakan Şimşek, kur politikasına dair eleştiri ve beklentilere açıklık getirdi. Türk Lirası'nın döviz karşısında değer kaybetmesinin bütçeye maliyetinin oldukça yüksek olduğunu belirten Şimşek, "TL'nin kur karşısında sadece 1 lira değer kaybetmesi bütçeye 90 milyar lira yük getiriyor. Böyle bir maliyeti göze almamız mümkün değil" diyerek net bir tavır sergiledi. Toplantıda yer alan ihracatçılar, Şimşek’in açıklamalarının ardından, kurda hızlı müdahale beklentilerinin gerçekçi olmadığını, sürecin uzun vadeli istikrar için böyle yürütülmesi gerektiğini ifade ettiler.
Toplantıda Bakan Şimşek, ihracatçıların yaşadığı finansman sorunlarını da gündeme aldı. Piyasalardaki yüksek kredi maliyetleri ve bankaların kredi vermekte zorlanmaları, ihracatçıların en fazla şikayet ettiği konular arasında yer aldı. Şimşek, ihracatçılara doğrudan müdahaleden çok, dolaylı desteklerin süreceğini belirtti. "İhracatçılarımızın finansman yükünü azaltmak için çalışıyoruz. Reeskont kredilerinde faizleri indirdik, yatırım kredilerinde şartları daha uygun hale getirdik. Bundan sonra da enflasyon düştükçe kredi maliyetleri gerileyecek, buna bağlı olarak finansmana erişiminiz kolaylaşacak" dedi.
Bununla birlikte, finansman dışındaki taleplerin de dikkate alınacağını belirten Şimşek, "Vergiyle ilgili makul taleplerinizi iletin, bunları değerlendirmeye hazırız. Elbette her talebi yerine getirmemiz mümkün olmayabilir, ancak rasyonel ve kabul edilebilir olanları çözmek için adım atarız" şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, ihracatçılar için doğrudan döviz kuru müdahalesi olmasa da dolaylı desteklerin devam edeceğinin işareti olarak yorumlandı.
Bakan Şimşek, Türkiye'nin makroekonomik dengelerini koruyabilmesi için kurda yapay müdahalelerden uzak duracaklarını net bir dille ifade etti. Türkiye’nin geçmişte ve dünyada birçok ülkede denenen ikili kur gibi uygulamaların başarısız olduğunu dile getiren Şimşek, "İkili kur uygulaması gibi yöntemler Türkiye’de de geçmişte denendi, dünyada da örnekleri var ama hepsi başarısız oldu. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir ekonomik yapı için böyle yöntemlere başvuramayız" dedi. Bu açıklamasıyla, ihracatçıların uzun süredir talep ettiği döviz kuru üzerinden ayrıcalıklı destek beklentilerine kapıyı kapattı.
"Eximbank Sigorta Destekleri Sektörel Olarak Genişleyebilir"
Toplantıda ihracatçıların gündeme getirdiği önemli bir konu da Eximbank’ın sağladığı alacak sigortası desteğiydi. İhracatçılar, özellikle dış pazarlarda karşılaştıkları riskler karşısında Eximbank’ın sağladığı sigorta desteğinin daha geniş kapsamlı olmasını istedi. Bakan Şimşek, bu konuda da umut verici mesajlar vererek, Eximbank'ın alacak sigortası desteklerinin sektörel bazda genişletilebileceğini belirtti. Sektörlere göre risklerin farklılaştığını ifade eden Şimşek, "Bazı sektörlerin daha fazla desteğe ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda Eximbank’ın sigorta programını sektörlerin ihtiyacına göre esnetebiliriz" diyerek ihracatçılara yeni bir pencere açtı.
Ancak Şimşek, mevcut döviz dönüşüm desteği konusunda farklı bir tutum sergiledi. İhracatçıların talep ettiği yüzde 2’lik döviz dönüşüm desteğinin yüzde 5’e çıkarılması beklentisini de net şekilde reddetti. "Mevcut destek kalıcı bir uygulama değil, sadece geçici bir önlemdir. Bunun ihracata beklenen katkıyı sağlamadığını da görüyoruz" diyen Şimşek, ihracatçılara başka alanlarda destek verilmesi gerektiğini vurguladı. Bu tutum, hükümetin kısa vadeli çözümler yerine, uzun vadeli ve kalıcı ekonomi politikalarına odaklanacağının göstergesi olarak yorumlandı.
Öte yandan toplantıda söz alan TİM Başkanı Mustafa Gültepe, ihracatçıların beklentilerini özetledi. Gültepe, 2025 yılı için 280 milyar dolarlık ihracat hedeflerinin olduğunu ve bu hedefe ulaşmak için finansal istikrarın sağlanması, ihracatçının rekabet gücünü artıracak adımların atılması gerektiğini vurguladı. Gültepe, "Türkiye’nin ihracat potansiyelini gerçekleştirmesi için ihracatçının önünü açacak yapısal reformlar ve destekler gerekiyor. Aksi halde rekabet gücümüz zayıflar" dedi.
"Ekonomik İstikrar İçin Enflasyonla Mücadele Öncelikli"
Bakan Mehmet Şimşek’in toplantıda en çok üzerinde durduğu konulardan biri de enflasyonla mücadele oldu. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu bütçe yüklerine değinen Şimşek, "Deprem, memur maaşlarındaki enflasyon farkı, EYT gibi nedenlerle bütçeye ciddi yükler oluştu. Bu nedenle ekonomi yönetimi olarak enflasyonla mücadele için hazırladığımız programa sıkı sıkıya bağlıyız" ifadelerini kullandı. Enflasyonu tek haneye düşürmeden döviz kuru ile oynamanın Türkiye’ye faydadan çok zarar getireceğini belirten Şimşek, "Programdan taviz vermeyeceğiz. Enflasyon inmeli ki kredi maliyetleri düşsün, bütçe dengeleri sağlansın, piyasalar istikrar kazansın. Bu süreçte sabırlı olmak zorundayız" diyerek ihracatçılara uzun vadeli bakış açısı çağrısında bulundu.
Toplantının genel havası, ihracatçıların döviz kuru beklentilerinin karşılanmamasına rağmen, finansman ve diğer desteklerle ilgili verilen olumlu mesajların umut verici olduğu yönündeydi. Şimşek'in doğrudan döviz müdahalesine kapıyı kapatması ve enflasyonla mücadeleye odaklanması, ekonomi yönetiminin kararlılığını ortaya koyarken, ihracatçıların ise finansman erişimi ve sigorta desteği gibi alanlarda somut adımlar beklediğini gösterdi.
İhracat hedeflerine ulaşmak ve sürdürülebilir bir büyüme yakalamak için ekonominin temellerinin sağlam olması gerektiğini belirten Bakan Şimşek’in mesajları, kısa vadede olmasa da uzun vadede istikrar için önemli bir yol haritası sunuyor.
