Gündem

Domates Altınla Yarışıyor: Seradan Sofraya Uzanan Fiyat Uçurumu Şok Ediyor!

Türkiye’nin en fazla domates üretimi yapılan şehirlerinden Antalya, seradan markete uzanan süreçte yaşanan fiyat artışlarıyla gündemde. Seralardan yaklaşık 20 liraya çıkan domates, aynı şehirdeki market raflarına gelene kadar yüzde 175’e varan bir artışla 55 liraya kadar yükseliyor.

Abone Ol

Domatesin Seradan Market Raflarına Uzanan Yolculuğu

Türkiye’nin en fazla domates üretimi yapılan şehirlerinden Antalya, seradan markete uzanan süreçte yaşanan fiyat artışlarıyla gündemde. Seralardan yaklaşık 20 liraya çıkan domates, aynı şehirdeki market raflarına gelene kadar yüzde 175’e varan bir artışla 55 liraya kadar yükseliyor. Bu fark, hem üreticiler hem de tüketiciler arasında tartışmalara yol açıyor. Antalya, örtü altı tarımda lider bir şehir olarak 2023 yılında 2 milyon 548 bin 601 ton domates üretimiyle Türkiye’nin en büyük üreticisi konumunda. Ancak bu üretim gücüne rağmen, seradan sofraya gelen süreçteki maliyetler, fiyatları büyük ölçüde etkiliyor.

Antalya Ticaret Borsası'nın kasım ayı hal endeksine göre, domates işlem miktar endeksi bir önceki aya oranla yüzde 92,14 artarken, fiyat endeksinde de yüzde 11,41’lik bir yükseliş görüldü. Seralardan çıkan domates, toptancı halinde 25-30 lira, semt pazarlarında 20-40 lira arasında satılırken marketlerde fiyatlar 47-55 lira bandına çıkıyor. Bu durum, özellikle üreticiler açısından fiyat artışının nedenlerini sorgulamalarına yol açıyor.

Üreticilerin Gözüyle Fiyat Artışı

Aksu ilçesinde yıllardır çiftçilik yapan Süleyman Kurtan, domatesin üretim maliyetinin neredeyse satış fiyatına eşit olduğunu belirtiyor. Gübre, işçilik ve ilaçlama gibi masrafların her yıl arttığını ifade eden Kurtan, serada ortalama 20 liraya satılan domatesin market raflarında 60-70 liraya kadar çıkmasına anlam veremediğini söylüyor. Üretici, bu fiyat farkının nereden kaynaklandığını sorgularken, ürünün doğrudan tüketiciye ulaştırılması konusundaki sıkıntılara dikkat çekiyor. Kış aylarında fiyatlarda düşüş beklediğini dile getiren Kurtan, seracıların bu süreçte daha fazla kazanç sağlamayı umut ettiğini de ekliyor.

Benzer şekilde, Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akcan da domates fiyatlarındaki artışın temel nedeninin ara maliyetler olduğuna vurgu yapıyor. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde ortalama 12 lira olan domates fiyatının bu yıl 36 liraya çıktığını belirten Akcan, çiftçilerin zarar etmesi durumunda tarımdan uzaklaşabileceklerini ifade ediyor. Akcan’a göre, ürünün değer kaybı değil, ara maliyetlerdeki artış fiyatların yükselmesinde belirleyici rol oynuyor.

Pazarlardaki ve Marketlerdeki Fiyat Farkları

Domatesin fiyatlarındaki farklılık, tüketiciler açısından da önemli bir tartışma konusu. Antalya’nın semt pazarlarında domates fiyatı 20 ila 40 lira arasında değişirken, marketlerde bu fiyatlar 50 lirayı geçebiliyor. Pazar esnafı, müşterilerin marketlerden alışveriş yapmayı tercih etmesinin nedenini kredi kartı kullanımına bağlıyor. Pazar tezgahlarında nakit ödeme zorunluluğu, müşterilerin marketlere yönelmesine yol açarken, bu durum domatesin nihai maliyetine kredi kartı faizlerinin de eklenmesine neden oluyor.

Pazar ve market arasındaki bu fiyat farkının en büyük nedenlerinden biri, marketlerdeki operasyonel maliyetler olarak gösteriliyor. Marketlerin, satılmayan ürünlerin oluşturduğu kaybı da tüketicilere yansıtması, fiyatları artıran önemli bir faktör. Semt pazarlarında gün sonunda fiyatlar düşerken, marketlerde ürünler daha uzun süre raflarda bekliyor ve satılmayan ürünlerin oluşturduğu zarar fiyatlara ekleniyor. Bu da tüketicilerin en ucuz sebzeye pazarlardan ulaşabileceği gerçeğini bir kez daha ortaya koyuyor.

Antalya gibi bir tarım şehrinde seradan çıkan domatesin market raflarında bu kadar yüksek fiyatlara ulaşması, tarım sektöründeki yapısal sorunları ve ara maliyetlerin etkilerini gözler önüne seriyor. Hem üreticiler hem de tüketiciler bu fiyat artışlarından olumsuz etkilenirken, çözüm önerilerinin devreye girmesi gerektiği açıkça görülüyor. Daha etkin bir lojistik sistemi ve üretici ile tüketici arasındaki aracı sayısının azaltılması, fiyat farklarının minimize edilmesinde önemli bir adım olabilir