Gündem

İslam Memiş’ten Sürpriz Uyarı: “Artık Satış Zamanı”

Altın piyasalarında son dönemde yaşanan hızlı yükseliş, yatırımcıları sevindirse de, finans dünyasının yakından takip ettiği analist İslam Memiş’ten gelen açıklamalar gündeme bomba gibi düştü. Uzun süredir altına yatırım yapanları “beklemeye devam edin” diyerek yönlendiren Memiş, bu kez yatırımcılara farklı bir yol haritası önerdi.

Abone Ol

Küresel Ekonomik Gelişmeler Altını Uçurdu

Altın piyasalarında son dönemde yaşanan hızlı yükseliş, yatırımcıları sevindirse de, finans dünyasının yakından takip ettiği analist İslam Memiş’ten gelen açıklamalar gündeme bomba gibi düştü. Uzun süredir altına yatırım yapanları “beklemeye devam edin” diyerek yönlendiren Memiş, bu kez yatırımcılara farklı bir yol haritası önerdi. Küresel piyasalardaki çalkantıların etkisiyle ons ve gram altın fiyatları tarihi zirveleri test ederken, Memiş’in bu ani tutum değişikliği dikkat çekti. Özellikle fiziki altına olan yoğun talep, fiyatların beklenenden çok daha kısa sürede tırmanmasına neden oldu. Yılın henüz ilk çeyreği tamamlanmadan, 2025 yılı için belirlenen fiyat hedeflerine ulaşılmış olması ise, yatırımcıların kafasında yeni soru işaretleri doğurdu.

Finans dünyasında genellikle istikrarlı görüşleriyle bilinen İslam Memiş’in bu çıkışı, piyasalarda önemli bir kırılma anı olarak yorumlandı. Özellikle altın alımı yapan küçük yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek bu uyarı, portföy yönetiminde yeni bir strateji belirlenmesini zorunlu kılabilir. Piyasalarda “satış zamanı geldi” ifadesiyle öne çıkan bu yorum, sadece kısa vadeli değil, orta ve uzun vadeli yatırım planlarını da yeniden gözden geçirme gerekliliğini ortaya koydu.

Amerika ile Çin arasında yıllardır süregelen ekonomik rekabet, son dönemde yeniden kızışarak dünya piyasalarını etkilemeye başladı. Özellikle karşılıklı olarak yükseltilen gümrük vergileri ve ticaret üzerindeki sertleşen politikalar, yatırımcıların güvenli liman arayışını daha da hızlandırdı. Bu durumda altın, tarih boyunca olduğu gibi yine en çok tercih edilen yatırım aracı haline geldi. Ancak bu kez yükseliş beklenenden çok daha hızlı gerçekleşti. Dünya genelinde yaşanan jeopolitik gerilimler, merkez bankalarının para politikalarında belirsizlik yaratırken, enflasyon baskısı da altın talebini besledi. Fiziki altına olan ilginin artması, yalnızca fiyatları değil, aynı zamanda piyasaların genel yönünü de etkiledi.

Son aylarda yaşanan bu yoğun talep artışı, özellikle gram altının Türk lirası bazında tarihi zirveleri zorlamasına neden oldu. Altın fiyatları, bazı günler neredeyse saatlik bazda bile rekor tazeledi. Bu gelişmelerin ışığında piyasa oyuncuları da stratejilerini yeniden şekillendirmeye başladı. Artık sadece uzun vadeli değil, kısa vadeli pozisyonlar da daha dikkatli takip edilmeye başlandı. Yatırımcılar, altının bu olağanüstü çıkışına rağmen bir düzeltme hareketinin olabileceği ihtimalini de göz önünde bulunduruyor.

İslam Memiş’in bu noktada yaptığı değerlendirme, bu belirsizlik ortamında yatırımcılara bir yol gösterici nitelik taşıyor. Daha önce altını uzun süre elinde tutmayı öneren Memiş, şimdi ise bu çizgisini terk ederek, satışın zamanının geldiğini belirtiyor. Bu da altın piyasasında bir dönüm noktasına işaret ediyor olabilir.

Altın Fiyatları İçin Yeni Dönem Başlıyor mu?

İslam Memiş’in yaptığı açıklamada en çok dikkat çeken noktalardan biri, 2025 yılı için yapılan tahminlerin şimdiden gerçekleşmiş olması. Bu durum, piyasada bir doygunluk oluştuğu izlenimi yaratıyor. Memiş’in sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, ticaret savaşlarının resmen başlaması ve küresel piyasaların yönünün netlik kazanmaması gibi faktörlerin, altın fiyatlarında olağan dışı bir yükselişe yol açtığını belirtti. Özellikle fiziki altın talebindeki artışa dikkat çeken Memiş, bu ortamda daha fazla yükseliş beklemenin gerçekçi olmayabileceğine işaret etti.

Bu açıklamalar, sadece mevcut durumu analiz etmekle kalmıyor; aynı zamanda yatırımcılara geleceğe dair bir uyarı da sunuyor. Yani artık altın, güvenli liman olmanın ötesine geçmiş durumda. Fiyatların zirveye ulaşmasıyla birlikte, yatırımcının daha temkinli hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli yatırımcıların bu süreçte kar realizasyonu yaparak, piyasalardaki olası düzeltme hareketlerine karşı hazırlıklı olmaları öneriliyor.

Altın piyasasının bundan sonraki yönü ise, büyük ölçüde küresel gelişmelere ve merkez bankalarının atacağı adımlara bağlı olacak gibi görünüyor. Eğer dünya ekonomisinde yeni krizler baş gösterirse, altına olan talep yeniden canlanabilir. Ancak şu an için piyasada "zirveye ulaşıldı" algısı hâkim durumda. Bu da altını bir süreliğine bekle-gör pozisyonuna sokabilir. İslam Memiş’in bu analizinin yatırımcılar açısından nasıl karşılık bulacağı ve piyasalarda ne ölçüde etkili olacağı ise önümüzdeki günlerde netleşecek.