Türkiye’de Haftalık Çalışma Saatleri Dünya Ortalamasının Üzerinde
Dünya genelindeki çalışma saatlerini inceleyen Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verileri, Türkiye’nin haftalık çalışma süreleri açısından dünya ortalamasının ve Avrupa ülkelerinin oldukça üzerinde bir konumda olduğunu ortaya koyuyor. Genel olarak dünya çapında çalışanlar haftada ortalama 43,9 saat çalışırken, Türkiye'deki çalışanlar haftada 44,6 saat mesai yapıyor. Bu oran, Türkiye'yi Avrupa’da haftalık çalışma süresinin en yüksek olduğu ülke konumuna getiriyor. Çalışma saatleri açısından Türkiye'nin bu durumu, ekonomik ve kültürel faktörlerin yanı sıra işgücü politikalarındaki farklılıkların etkisiyle şekilleniyor.
ILO’nun sunduğu veriler, çalışma saatlerindeki bölgesel farklılıkları açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bu farklılıklar, ülkelerin ekonomik yapıları, toplumsal normları ve çalışma politikalarından kaynaklanıyor. Örneğin, Avrupa ülkeleri genel olarak daha kısa çalışma saatlerine sahipken, Türkiye, uzun mesai süreleriyle dikkat çekiyor. Visual Capitalist’in hazırladığı grafikte, haftalık ortalama çalışma saatlerine göre ilk ve son sıralardaki ülkeler karşılaştırılmış. Türkiye, bu sıralamada haftalık çalışma süresiyle 27. sırada yer alırken, Avrupa ülkeleri genellikle en düşük çalışma saatlerine sahip ülkeler arasında bulunuyor. Bu tablo, Türkiye'nin çalışma saatlerinin bölgesel ve küresel bağlamda değerlendirilmesini gerektiriyor.
Uzun Çalışma Saatlerinin Etkileri ve Asya-Pasifik Bölgesindeki Durum
ILO, haftalık 48 saatin üzerindeki çalışma sürelerini sağlık, güvenlik, verimlilik ve iş-yaşam dengesi açısından olumsuz olarak değerlendiriyor. Ancak dünyanın birçok bölgesinde bu sınırın üzerinde çalışma süreleri kaydediliyor. Özellikle Hindistan, haftada 56 saatlik ortalama çalışma süresiyle listenin başında yer alıyor. Bu uzun çalışma süreleri, ülkedeki kurumsal kültürün bir yansıması olarak "zehirli" bir çalışma ortamı şeklinde eleştiriliyor. Hindistan’ın önde gelen şirketlerinden Infosys’in kurucusu Narayana Murthy, gençlerin ekonomik büyümeye katkıda bulunması için haftada 70 saat çalışması gerektiğini ifade ederek bu kültürün bir örneğini sergilemişti. Ancak aşırı mesai, çalışanların sağlığı ve refahı üzerinde ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Hindistan’da bir muhasebecinin yoğun iş yükü nedeniyle hayatını kaybetmesi, ülkedeki çalışma koşullarıyla ilgili tartışmaları tekrar gündeme getirdi.
Uzun çalışma saatleri açısından öne çıkan diğer ülkeler de Asya-Pasifik bölgesinde yer alıyor. Hindistan, Bhutan, Bangladeş ve Kamboçya gibi ülkeler, çalışanlarına haftada 48 saatin üzerinde mesai yaptırıyor. Bu ülkelerdeki çalışma süreleri, ekonomik ihtiyaçlar ve toplumsal beklentilerle doğrudan bağlantılı. Ancak bu uzun mesai süreleri, iş-yaşam dengesini sağlamak isteyen çalışanlar için büyük bir zorluk yaratıyor. Çalışma sürelerinin bu kadar yüksek olduğu bölgelerde, bireylerin sağlık ve refahı tehlike altında kalabiliyor. Özellikle Hindistan’da yoğun mesaiye dayalı bu kültür, çalışma hayatının sürdürülebilirliği konusunda endişelere yol açıyor.
Avrupa Ülkelerinde Daha Kısa Mesai Süreleri
Türkiye’nin aksine, Avrupa ülkeleri genel olarak daha kısa çalışma saatleriyle dikkat çekiyor. Hollanda, haftalık ortalama 29,8 saatlik çalışma süresiyle listenin sonunda yer alıyor. Hollanda’nın yanı sıra, birçok Avrupa ülkesi kısa çalışma süreleri sayesinde iş-yaşam dengesini başarıyla sağlayabiliyor. Bu durum, yalnızca bireylerin refahını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda üretkenliklerini de olumlu etkiliyor. Avrupa’nın bu yaklaşımı, işgücünün hem fiziksel hem de zihinsel sağlığını önceliklendiren bir sistemin nasıl oluşturulabileceğine dair bir model sunuyor.
Türkiye’de çalışma saatlerinin uzunluğu ise ekonomik zorunluluklar, çalışma kültürü ve işverenlerin talepleri gibi nedenlerden kaynaklanıyor. Avrupa ülkeleri, kısa çalışma saatleri ve esnek iş modelleriyle işgücünü daha verimli kullanmayı hedeflerken, Türkiye’nin daha uzun çalışma saatlerine sahip olması bu bağlamda dikkat çekici bir farklılık oluşturuyor. Ancak, uzun çalışma süreleri genellikle iş verimliliğini artırmaktan çok, çalışanların fiziksel ve zihinsel tükenmişliğine yol açıyor.
Genel tabloya bakıldığında, Türkiye’nin çalışma saatleri açısından dünya ortalamasının üzerinde yer alması, işgücü politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor. Avrupa ülkelerindeki örnekler, daha kısa çalışma saatleriyle hem bireysel hem de toplumsal düzeyde fayda sağlanabileceğini gösteriyor. Bu nedenle, Türkiye’de çalışma sürelerini daha makul seviyelere çekmek, çalışanların refahını artırmak ve iş-yaşam dengesini güçlendirmek için önemli bir adım olabilir.