Gündem

Uzmanı Uyardı: Maaşlara Müdahale Değil Kamu Harcamalarına Kısıtlama Gelmeli!

Enflasyon, ekonomik bir hastalık olarak toplumsal refahı tehdit eden unsurların başında gelir. Türkiye'nin ekonomisi de uzun yıllardır bu sorunun gölgesinde mücadele ediyor. Ünlü iktisatçı Mahfi Eğilmez, enflasyonun yalnızca faiz politikaları veya maaş düzenlemeleri ile çözülemeyeceğini, yapısal sorunların çözülmesi gerektiğini vurguluyor.

Abone Ol

Enflasyonla Mücadelede Etkili Yollar ve Türkiye’nin Zorlukları

Enflasyon, ekonomik bir hastalık olarak toplumsal refahı tehdit eden unsurların başında gelir. Türkiye'nin ekonomisi de uzun yıllardır bu sorunun gölgesinde mücadele ediyor. Ünlü iktisatçı Mahfi Eğilmez, enflasyonun yalnızca faiz politikaları veya maaş düzenlemeleri ile çözülemeyeceğini, yapısal sorunların çözülmesi gerektiğini vurguluyor. Eğilmez’e göre, ekonomik sistemin temelini oluşturan bazı kronik problemler çözülmeden enflasyonu kontrol altına almak mümkün değil. Özellikle kayıt dışı ekonomi, kamu harcamalarındaki israf ve hukuki altyapı eksiklikleri, çözüm bekleyen en önemli sorunlar arasında yer alıyor.

Kamu Harcamalarındaki İsraf ve Yapısal Reform İhtiyacı

Mahfi Eğilmez, Türkiye ekonomisinin en önemli sorunlarından birinin kamu harcamalarındaki israf olduğunu belirtiyor. Harcamaların kontrol altına alınmaması, mali disiplinin sağlanamaması, enflasyonun kontrol edilmesini zorlaştırıyor. Eğilmez, devletin en üst kademesinden başlayarak tasarruf politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ediyor. İsrafın engellenmediği bir ortamda, vatandaşların da aynı tutumla hareket ettiğine dikkat çekiyor. Bu nedenle, devletin harcamalarını azaltarak topluma örnek olması gerektiğini savunuyor.

Yapısal reformlar da enflasyonla mücadelede büyük önem taşıyor. Eğilmez’e göre, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi bu reformların başında geliyor. Hukuki altyapıdaki eksiklikler, özellikle yabancı ve yerli yatırımcıları tedirgin ediyor. Yatırımcıların hukuk sistemine güven duymaması, ekonomik büyümeyi ve istikrarı olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla, enflasyonu düşürmek için hukuki reformlar ve yatırım teşvikleri eş zamanlı olarak hayata geçirilmelidir.

Kayıt Dışı Ekonominin Enflasyona Etkisi

Türkiye ekonomisinin bir diğer önemli sorunu, kayıt dışı ekonomi. Eğilmez, kayıt dışı faaliyetlerin yalnızca vergi gelirlerini azaltmakla kalmadığını, aynı zamanda enflasyonu körükleyen bir etken olduğunu ifade ediyor. Kaçak altın ticareti, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı gibi yasa dışı işlemler, ekonominin kayıt altına alınmasını zorlaştırıyor. Merkez Bankası’nın ödemeler dengesinde görülen “net hata ve noksan” kaleminin büyük bir kısmı, bu kayıt dışı faaliyetlerin bir yansıması. Eğilmez, bu tür faaliyetlerin önlenmeden enflasyonla mücadelede başarılı olunamayacağını dile getiriyor.

Kayıt dışı ekonominin yanı sıra, maaş ve ücret politikalarının enflasyonla mücadelede etkisiz bir yöntem olduğunu savunuyor. Eğilmez’e göre, maaş zamlarını sınırlamak veya azaltmak yerine, esas odak kamu harcamalarını ve kayıt dışılığı kontrol altına almak olmalıdır. Maaşlar üzerinden yapılan müdahalelerin, yapısal sorunların çözülmediği bir ortamda anlamlı bir etki yaratması beklenemez.

Enflasyonla Mücadelede Çok Boyutlu Yaklaşımın Önemi

Mahfi Eğilmez’in değerlendirmeleri, Türkiye ekonomisinin enflasyonla mücadelesinde çok boyutlu bir yaklaşımın şart olduğunu ortaya koyuyor. Sadece faiz politikalarına dayalı bir çözüm arayışı yeterli değil. Kamu harcamalarının disipline edilmesi, hukuki altyapının güçlendirilmesi ve kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınması, enflasyonla mücadelede kritik öneme sahip. Ayrıca, tasarruf politikalarının toplumun her kesimine örnek olacak şekilde uygulanması gerekiyor. Bu sorunların çözümüne yönelik adımlar atılmadan, Türkiye’nin enflasyonu kalıcı bir şekilde kontrol altına alması oldukça zor görünüyor. Eğilmez’in ifadeleri, ekonomik sorunların yalnızca rakamsal önlemlerle değil, derin yapısal reformlarla çözülmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.