Gündem

Yalancı Bahar Tarımı Vurdu! Meyve Üretimi Tehlikede, Fiyatlar Uçacak!

Son yıllarda dünya genelinde yaşanan iklim değişiklikleri, tarımsal üretim üzerinde ciddi etkiler yaratmaya devam ediyor. Ülkemizde de mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar, tarımsal üretimi olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle kış mevsiminde yaşanan beklenmeyen sıcaklık artışları, bitkilerde "yalancı bahar" olarak adlandırılan bir duruma neden oluyor. Bu süreçte meyve ağaçları erken çiçek açmaya ve tomurcuklanmaya başlıyor.

Abone Ol

İklim Değişikliklerinin Etkisiyle Üretimde Düşüş Bekleniyor

Son yıllarda dünya genelinde yaşanan iklim değişiklikleri, tarımsal üretim üzerinde ciddi etkiler yaratmaya devam ediyor. Ülkemizde de mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar, tarımsal üretimi olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle kış mevsiminde yaşanan beklenmeyen sıcaklık artışları, bitkilerde "yalancı bahar" olarak adlandırılan bir duruma neden oluyor. Bu süreçte meyve ağaçları erken çiçek açmaya ve tomurcuklanmaya başlıyor. Ancak bu durum, tarımsal üretim açısından büyük riskler barındırıyor. Uzmanlar, meyve ve sebze üretiminde yüzde 40’lara varan bir düşüş yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Bu da yaz aylarında ürünlerin fiyatlarında ciddi artışlara neden olabileceği anlamına geliyor.

Meyve üreticileri, iklim değişikliklerinden en çok etkilenen ürünlerin erik, badem, kayısı, şeftali, vişne, kiraz, armut, narenciye, üzüm ve bazı tahıl ürünleri olduğunu belirtiyor. Üreticiler, don olaylarına karşı çeşitli önlemler alsa da bu tedbirlerin maliyetli olması nedeniyle her çiftçi aynı şekilde korunamıyor. Antalya’da narenciye yetiştiriciliği yapan Ahmet Toksöz, 25 yıllık tecrübesine rağmen son yıllardaki değişikliklerden endişe duyduğunu belirtiyor. Toksöz, eskiden mart ayında çiçek açan ağaçların artık ocak ayında tomurcuklanmaya başladığını, bu durumun da don tehlikesine karşı savunmasız hale geldiklerini ifade ediyor. Çiftçiler, geç çiçek açan fidan türlerine yönelerek ve sisleme sistemleri gibi çözümlerle bu riski azaltmaya çalışıyor. Ancak, bu önlemler bile maliyet ve uygulama zorlukları nedeniyle yaygın bir çözüm olamıyor.

Yalancı Baharın Ürün Kalitesine Etkisi

İklim değişiklikleri sadece tarımsal üretimin miktarını değil, aynı zamanda ürünlerin kalitesini de etkiliyor. Türkiye Gazetesi'nde yer alan haberde, TEMA Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Erhan Akça, mevsimsel değişikliklerin tarımsal ürünlerin besin değerlerinde ciddi kayıplara yol açtığını vurguluyor. Akça’ya göre, bitkiler fizyolojik süreçlerini tamamlayamadıklarında ürünlerin besin değerleri düşüyor. Örneğin, C vitamini açısından zengin olması beklenen elmalar, artık bu özelliğini yitirebiliyor. Bunun sonucunda, hem ürünlerin tüketiciye faydası azalıyor hem de meyvelerin dayanıklılığı düşüyor. Bu olumsuzluklar, sadece çiftçiyi değil tüketiciyi de etkiliyor. Ürünler daha hızlı bozulduğu için hem kalite kaybı yaşanıyor hem de israf artıyor.

Erken gelen sıcaklıklar aynı zamanda tozlaşma sürecinde de sorunlara yol açıyor. Özellikle arıların polen yayma döneminin bitkilerle uyumlu olmaması, çiçeklenme sürecini olumsuz etkiliyor. Çiçek açan bitkilerin tozlaşamaması, meyve oluşumunu engelliyor ve üretim kaybına neden oluyor. Ayrıca, yalancı baharın her yıl 15-20 gün daha erken geldiği ve bu durumun artık normal bir trend haline geldiği belirtiliyor.

Tarım Sigortası ile Riskler Azaltılabilir mi?

Tarımsal üretimde karşılaşılan doğal afet risklerini azaltmanın en etkili yollarından biri sigorta sistemleri olarak görülüyor. Ancak Türkiye’de tarım sigortası kullanım oranları oldukça düşük seviyelerde. Yapılan araştırmalara göre, ülkemizdeki üretim alanlarının yalnızca yüzde 22’si sigortalı durumda. Bu oran, tarımsal üretimde dünyanın öncü ülkeleriyle kıyaslandığında oldukça geride. Örneğin, Hollanda’da bu oran yüzde 85, Kanada’da yüzde 80 ve Avrupa Birliği genelinde ise yüzde 77 seviyelerinde.

TÜİK verilerine göre, Türkiye’de devlet destekli tarım sigortaları (TARSİM) kapsamında 2019-2023 yılları arasında toplamda 15,5 milyar lira hasar tazminatı ödenmiş durumda. Bu dönemde en yüksek ödeme kalemi, 4,5 milyar lira ile don olaylarından kaynaklanmış. Donu, 4 milyar 10 milyon lira ile dolu takip etmiş. Fırtına, sel, su baskını gibi diğer doğal afetler de tazminat ödemelerinde önemli bir yer tutmuş. Ancak çiftçilerin sigorta yaptırma konusundaki bilinç eksikliği, tarımsal risklerin ekonomik kayıplara dönüşmesine neden oluyor.

İklim değişikliklerinin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için daha geniş çaplı önlemler alınması gerekiyor. Üreticiler, yeni tarım teknikleri ve daha dayanıklı bitki türleri geliştirme yoluna giderken, devlet destekli politikaların da bu süreci desteklemesi önem taşıyor. Hem üretim miktarını artırmak hem de ürün kalitesini korumak için çiftçilerin bu yeni düzene adapte olmaları büyük bir zorunluluk haline geliyor.