Barclays/Keller Türkiye’de Enflasyonun Düşüş Eğilimi Sürecek
Barclays Ekonomik Araştırma Bölümü Başkanı Christian Keller, Davos Zirvesi sırasında Türkiye ekonomisine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. CNBC-e’den Berfu Güven'e konuşan Keller, Türkiye'de enflasyonun düşmeye devam edeceğini ifade etti. Bunun yanı sıra istikrarın korunmasının önemine vurgu yaptı. Keller, “Türkiye ekonomisinde iç dinamikler hala ön planda. Enflasyonun düşüş trendinde olduğunu görüyoruz ve bu eğilim sürecek. Ancak istikrarın sağlanması da kritik bir öneme sahip” dedi. Keller ayrıca, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın bazı adımlarının Türkiye için pozitif etkiler yaratabileceğini ifade etti. Ancak bölgenin karmaşıklığı nedeniyle bazı risklerin de göz ardı edilemeyeceğini belirtti. Özellikle İran'la olası gerilimlerin negatif etkiler yaratabileceğini dile getiren Keller, Türkiye’nin zorluklara rağmen fırsatlar barındırdığını da sözlerine ekledi.
Türkiye Ekonomisine Yönelik Sorular ve Beklentiler
Türkiye’ye dair en çok sorulan konuların başında enflasyon ve faiz oranlarının geldiğini belirten Keller, özellikle faizlerin gelecekte nasıl bir yol izleyeceğinin yatırımcılar tarafından yakından takip edildiğini söyledi. Euro/dolar paritesine ilişkin beklentilerini de paylaşan Keller, Avrupa'daki enerji krizi ve Ukrayna savaşı gibi meselelerin belirsizliği artırdığını vurguladı. Ancak Avrupa’da biraz daha istikrar sağlanması durumunda Euro’nun yeniden güç kazanabileceğini ifade etti. Keller, “Euro/dolar paritesinin 1,10 seviyelerinde seyretmesini bekliyoruz. Ancak piyasalardaki volatilite nedeniyle bu öngörüyü tutturmak zor olabilir” dedi. Yatırımcıların gelişen piyasalara olan ilgisiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Keller, güçlü bir doların Amerikan vatandaşlarının satın alma gücünü artırabileceğini belirtti. Bu durumun gelişen piyasalar için bir avantaj yaratabileceğini ve Batılı yatırımcıların bu bölgelere yönelme eğiliminde olacağını dile getirdi.
Fed Faiz Politikaları ve Küresel Dinamikler
Keller, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz politikasının küresel ekonomi üzerindeki etkilerini de değerlendirdi. Trump’ın ABD’nin ekonomik büyümesini desteklemek istediğini belirten Keller, bu bağlamda Fed’in yeniden bir faiz indirimi yapma olasılığını göz önünde bulundurduklarını söyledi. Avrupa Merkez Bankası’nın da benzer bir adım atabileceğini ekleyen Keller, bu tür hamlelerin faiz oranları arasındaki farkın daha da büyümesine yol açabileceğini ifade etti. Avrupa’nın, Trump’ın politikalarına hazırlıklı olduğunu, ancak ekonomik durağanlık nedeniyle hala zayıf bir konumda bulunduğunu belirtti. Keller, “Avrupa, Trump’ı ekonomik anlamda daha iyi bir pozisyonda karşılayabilirdi. Ancak mevcut koşullarda bu zayıf ekonomik yapı bir dezavantaj oluşturuyor” diye konuştu.
Keller, Türkiye ve küresel ekonomiye dair karmaşık ve birbirine bağlı pek çok dinamiği ele alırken, bölgesel risklere rağmen olumlu fırsatların da mevcut olduğunu vurguladı. Özellikle enflasyonun düşmeye devam etmesi ve gelişen piyasalara olan yatırımcı ilgisinin artması Türkiye ekonomisinin geleceği açısından umut verici işaretler olarak değerlendirildi.