Zam Oranlarının Kesinleşeceği Tarih: 3 Temmuz 2025
Temmuz ayında milyonlarca memur ve emekliyi ilgilendiren maaş artışı için geri sayım başladı. Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş, yaklaşan zam dönemine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Karakaş’a göre, toplu sözleşme gereğince sabit olarak uygulanacak yüzde 5’lik artışa ek olarak enflasyon farkı da maaşlara yansıtılacak. Ocak ve şubat aylarında kaydedilen TÜFE verilerine göre bu fark şimdiden yüzde 7,42’ye ulaşmış durumda. Mart ayı verisinin de eklenmesiyle bu oran yüzde 10,07’ye çıktı. Ancak, şu ana kadar oluşan veriler ışığında toplam zam oranı sadece yüzde 9,02 seviyesinde kaldı. Karakaş, bu oranın hızla yükselen enflasyon karşısında memur ve emekliler için yetersiz kaldığını ifade etti.
Yılın ilk yarısındaki fiyat artışlarının, maaşlara yansıtılan artışlardan daha fazla olduğuna dikkat çeken Karakaş, alım gücünde kayda değer bir düşüş yaşandığını vurguladı. Memurlar ve emekliler, nominal olarak maaşları artsa da reel gelirlerinde düşüş yaşandığını hissetmeye devam ediyor. Bu durum, artan yaşam maliyetleri ve temel harcamaların gelir içindeki payını genişletiyor. Karakaş, kamu çalışanlarının geçim mücadelesinin her geçen gün daha da zorlaştığını belirtti.
Memur ve emekli maaşlarına yapılacak temmuz zammı, nisan, mayıs ve haziran aylarının enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla netleşecek. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 3 Temmuz 2025 tarihinde açıklayacağı veriler, temmuz ayı itibarıyla geçerli olacak maaş artışlarının belirlenmesinde son derece kritik rol oynayacak. Karakaş, Merkez Bankası'nın 2025 yılı için güncellediği yüzde 24 seviyesindeki enflasyon tahmininin gerçeklerle örtüşmediğini savundu. Üretici fiyatlarındaki artış, hizmet sektöründe yaşanan maliyet yükselişleri ve temel tüketim ürünlerine gelen zamlar dikkate alındığında, yıllık enflasyonun yüzde 30’un altına inmesinin zor olduğunu söyledi.
Bu bağlamda değerlendirildiğinde, yılın ilk altı ayında oluşacak enflasyon verileri, memur ve emeklilerin maaşlarındaki gerçek artışı belirleyecek. Ancak Karakaş’a göre, açıklanacak zam oranı ne olursa olsun, asıl mesele çalışanların cebine yansıyan miktar olacak. Enflasyonla mücadelede yeterli sonuçlar alınamadığı sürece, zamlar ne kadar yüksek olursa olsun, alım gücünde iyileşme sağlanması kolay görünmüyor.
Beklentiler: Zam Oranı Yüzde 13-14 Aralığında Olabilir
Şu ana kadarki ekonomik veriler ışığında yapılan projeksiyonlara göre, temmuz ayında yapılacak maaş artışının yüzde 13 ila 14 bandında olması bekleniyor. Ancak bu oran, kamu çalışanlarının ve emeklilerin geçim şartlarını iyileştirmekte yeterli olmayabilir. Karakaş, yalnızca zam oranlarının değil, bu oranların vatandaşların günlük yaşamına etkisinin de dikkate alınması gerektiğini belirtti. Özellikle gıda, kira ve enerji gibi temel harcamaların bütçedeki payı arttıkça, yapılan maaş artışları etkisini yitirmeye başlıyor.
Karakaş, enflasyonun altında ezilen sabit gelirli kesimlerin gerçek bir refah artışı yaşayabilmesi için daha kapsamlı ve yapısal çözümlere ihtiyaç olduğunu vurguladı. Sadece rakamlarla sınırlı bir artış politikasının, toplumun geniş kesimleri açısından sürdürülebilir bir yaşam kalitesi sağlamadığını ifade etti. Temmuz ayında açıklanacak zam oranları, bu anlamda yalnızca ekonomik değil, sosyal adalet açısından da önemli bir gösterge olacak.