TCMB Ekim Ayı Anketi Döviz Kuru Beklentileri Düşüş Gösterdi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ekim ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Ankette, yıl sonu döviz kuru beklentilerinde bir gerileme yaşandığı gözlemlendi. Bir önceki anket döneminde yıl sonu döviz kuru beklentisi 37,16 TL olarak belirlenmişken, bu dönem bu rakam 36,63 TL’ye geriledi. Bu durum, döviz kurundaki artış beklentilerinde hafif bir yavaşlama olduğunu gösteriyor. Döviz kuru beklentileri, reel ve finansal sektör temsilcilerinden oluşan 72 katılımcı tarafından yapılan tahminlerin ortalamasıyla hesaplandı. Anket, piyasa katılımcılarının genel ekonomik duruma dair beklentilerini ortaya koyan önemli bir veri kaynağı olarak öne çıkıyor.
Katılımcıların yıl sonu dolar kuru beklentilerindeki düşüş, döviz piyasalarındaki gelişmelerin piyasa aktörleri tarafından nasıl algılandığını yansıtıyor. Dolar/TL kuru, son dönemde çeşitli ekonomik ve finansal politikaların etkisiyle volatil seyretse de, yıl sonu beklentilerinde görülen bu düşüş, genel ekonomik görünümde iyimserliğe işaret ediyor olabilir. Ancak döviz kuru üzerindeki dış etkenlerin ve küresel ekonomik gelişmelerin rolü, bu beklentilerin ne kadar gerçekçi olduğunu zamanla gösterecek.
Enflasyon Beklentilerinde Yükseliş
Piyasa katılımcıları tarafından yapılan enflasyon tahminleri, cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentilerinin önceki ankete kıyasla bir miktar yükseldiğini gösteriyor. Bir önceki anket döneminde yüzde 43,14 olarak belirlenen yıl sonu TÜFE beklentisi, Ekim ayı anket döneminde yüzde 44,11'e yükseldi. Bu artış, enflasyonun hâlâ ekonomi üzerindeki baskısını sürdürdüğüne dair bir sinyal veriyor. 12 ay sonrası enflasyon beklentisi de bir önceki anket dönemine göre küçük bir düşüşle yüzde 27,44 olarak gerçekleşirken, 24 ay sonrası enflasyon beklentisi ise yüzde 18,08 oldu.
Piyasa katılımcılarının, enflasyonun önümüzdeki aylarda nasıl bir seyir izleyeceği konusunda farklı beklentilere sahip olduğu görülüyor. 12 ay sonrası enflasyon tahminlerinde en fazla olasılık, yüzde 26,00-29,99 aralığında yoğunlaşmış durumda. Katılımcıların yaklaşık yüzde 49,25'i bu aralıkta bir enflasyon beklerken, yüzde 25,37'si yüzde 22,00-25,99 aralığında bir beklentiye sahip. Diğer yandan, 24 ay sonrası enflasyon tahminlerinde ise en yüksek olasılık yüzde 17,00-20,99 aralığında bulunuyor. Katılımcıların yarısından fazlası, enflasyonun bu aralıkta gerçekleşeceğini düşünüyor.
Bu sonuçlar, önümüzdeki dönemde fiyat artışlarının bir miktar yavaşlama eğiliminde olacağına dair umut verici bir tablo sunsa da, yüksek enflasyon riskinin hâlâ devam ettiğini gösteriyor. Özellikle iç ve dış piyasalarda yaşanabilecek olası dalgalanmalar ve enerji fiyatlarındaki gelişmeler, enflasyon üzerindeki baskıyı artırabilir.
Büyüme ve Faiz Beklentileri Sabit
Ankette yer alan diğer önemli göstergelerden biri de ekonomik büyüme beklentileriydi. Katılımcıların 2024 yılı için Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyüme beklentisi, bir önceki ankette yüzde 3,2 olarak belirlenmişken, bu dönemde yüzde 3,1’e geriledi. 2025 yılı büyüme beklentisi ise yüzde 3,4’ten yüzde 3,3’e düştü. Bu küçük gerilemeler, ekonomik büyümenin önümüzdeki yıllarda sabit ama temkinli bir şekilde devam edeceği yönünde bir algı oluşturuyor.
Faiz oranları beklentileri ise nispeten sabit kaldı. Piyasa katılımcılarının BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’ndaki cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi, bir önceki anket döneminde yüzde 50,83 iken bu dönemde yüzde 50,00’e geriledi. Merkez Bankası'nın bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı beklentisi ise yüzde 50,00 olarak sabit kaldı. Bu veriler, faiz politikalarında önemli bir değişiklik beklenmediğini ortaya koyuyor.
TCMB’nin Ekim ayı Piyasa Katılımcıları Anketi, döviz kuru beklentilerinde düşüş ve enflasyon beklentilerinde hafif bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Ekonomik büyüme ve faiz oranları beklentilerinde ise büyük bir değişiklik olmaması, piyasa katılımcılarının mevcut ekonomik koşullara yönelik temkinli bir iyimserlik içinde olduklarını gösteriyor. Döviz kuru ve enflasyon beklentilerindeki farklılıklar, ekonomi üzerindeki belirsizliklerin sürdüğüne işaret etse de, uzun vadede daha istikrarlı bir ekonomik tabloya ulaşma ümidi taşıyan piyasa katılımcıları, mevcut politikaların etkilerini yakından izlemeye devam ediyor.
