Enflasyonla Mücadelede Kararlılık Sürüyor
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı canlı yayında hem küresel ekonomiye dair gelişmeleri hem de Türkiye'nin makroekonomik hedeflerini değerlendirdi. Bakan Şimşek’in verdiği mesajlar arasında en dikkat çekeni, fiyat istikrarı konusundaki kararlılığın altının çizilmesi oldu. Enflasyonla mücadeleye öncelik verdiklerini vurgulayan Şimşek, bu alandaki politikalarının değişmeyeceğini, güçlü bir iradeyle devam ettiklerini belirtti. Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı ekonomik zorluklara rağmen istikrarlı ve uzun vadeli büyümeyi hedefleyen ekonomi programının işlediğini ifade etti.
New York'taki temaslarını da değerlendiren Bakan, buradaki görüşmelerin son derece olumlu geçtiğini ve özellikle uluslararası yatırımcılar ile kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen geri bildirimlerin umut verici olduğunu dile getirdi. Bu ziyaretler kapsamında, Türkiye’nin mevcut ekonomik planlarına ve geleceğe dönük projeksiyonlarına dair ciddi bir ilgi olduğunu söyleyen Şimşek, programın yatırımcılar nezdinde güven kazanmaya devam ettiğini kaydetti. Uluslararası piyasalarda yaşanan genel belirsizliklerin, gelişmekte olan ülkeleri olduğu gibi Türkiye’yi de etkilediğini belirten Bakan, buna rağmen alınan yapısal önlemlerle sürecin yönetilebilir olduğunu ifade etti.
Yatırımcı Güveni ve Ekonomik Programın Sürdürülebilirliği
Mehmet Şimşek’in açıklamalarında dikkat çeken bir başka husus ise yatırımcılardan gelen soruların iç siyasi dengelerle ilgili olmasıydı. Şimşek, yatırımcıların Türkiye'nin ekonomik programının siyasi dalgalanmalara karşı ne denli dayanıklı olduğunu merak ettiğini, ancak mevcut programın çok güçlü bir destekle sürdürüldüğünü belirtti. Türkiye'nin makroekonomik politikalarının, kısa vadeli dalgalanmalara rağmen temel hedeflerden sapmadan devam ettiğini söyledi.
Küresel piyasalarda azalan risk iştahının Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerden fon çıkışını tetiklediğini vurgulayan Şimşek, bu durumun geçici olduğuna ve ekonomik istikrarın sağlanmasıyla birlikte Türkiye'nin yeniden sermaye akışında cazibe merkezi haline geleceğine inandığını ifade etti. Türkiye'nin büyüme modelinin dış talepten çok iç dinamiklere dayalı olduğunu belirten Bakan, geçici dönemlerde yaşanan yavaşlamaların yapısal hedeflerde herhangi bir sapmaya neden olmayacağını, orta ve uzun vadede büyüme ivmesinin sürdürüleceğini sözlerine ekledi.
Bakan Şimşek ayrıca, kısa vadeli sermaye hareketlerinden etkilenmiş olabileceklerini kabul ederek, uluslararası finansal sistemde dalgalanma azaldığında Türkiye’nin rekabet avantajlarının daha net ortaya çıkacağını söyledi. Enflasyon konusunda Merkez Bankası’nın belirlediği hedef doğrultusunda ilerlediklerini ve genel çerçevede enflasyonun bu patika içinde kalacağını belirtti. Enflasyon beklentilerinde sınırlı bir bozulma yaşandığını kabul etmekle birlikte, bunun kontrol altında tutulduğunu ve gerekli önlemlerin alınmakta olduğunu vurguladı.
Kamu Maliyesinde Disiplin ve Enerji Bağımsızlığı Hedefi
Bakan Şimşek, sadece para politikası değil, maliye politikasında da kararlılıkla ilerlediklerini açıkladı. Bütçenin daha verimli alanlara yönlendirilmesi ve kamu harcamalarında tasarrufa gidilmesi, ekonomi yönetiminin temel öncelikleri arasında yer alıyor. Bu kapsamda tasarruf adımlarının halihazırda başlatıldığını ve harcamaların daha rasyonel bir şekilde planlandığını söyledi. Bu yaklaşımın, hem kamu maliyesi disiplinini sağlamak hem de kaynakların üretken alanlara yönlendirilmesi açısından önemli olduğunu belirtti.
Enerji alanındaki dışa bağımlılığın azaltılması ise Şimşek’in önemle üzerinde durduğu bir diğer başlıktı. Türkiye’nin enerji ithalatına olan bağımlılığının ekonomik kırılganlık yarattığını belirten Bakan, bu alanda yatırımların artırılacağını ve uzun vadeli enerji arz güvenliğinin sağlanması için stratejik projelerin devreye alınacağını duyurdu. Bu projelerin, dış açıkların azaltılmasına ve makroekonomik dengelerin güçlenmesine doğrudan katkı sağlayacağını ifade etti.
Türkiye'nin yürüttüğü ekonomik programda herhangi bir değişikliğe gerek olmadığını açıkça belirten Bakan, programın yatırım ayağının güçlü biçimde destekleneceğini ve ekonomik dönüşümün istikrar içinde sürdürüleceğini vurguladı. Global ekonomiden izole bir yapının söz konusu olmadığını, ancak Türkiye’nin dış etkenlere karşı dayanıklılığını artırmak adına ciddi adımlar attıklarını da sözlerine ekledi. Bu bağlamda, yapısal reformlara dayalı güçlü ekonomik çerçevenin Türkiye'yi uzun vadede daha dirençli bir ekonomi haline getireceğine olan inancını yineledi.
