Gündem

Küresel Ekonomide İyimserlik Hakim

Dünya genelindeki finansal piyasalarda bu hafta itibarıyla olumlu bir hava dikkat çekiyor. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin ticaret politikalarına ilişkin beklentilerin biraz daha netleşmesi ve bazı ülkelerle sürdürülen müzakerelerin umut verici bir çerçevede ilerlediğine dair sinyaller, küresel risk iştahını artırmış durumda.

Abone Ol

Avrupa'da Beklentiler Olumlu Seyrediyor

Dünya genelindeki finansal piyasalarda bu hafta itibarıyla olumlu bir hava dikkat çekiyor. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin ticaret politikalarına ilişkin beklentilerin biraz daha netleşmesi ve bazı ülkelerle sürdürülen müzakerelerin umut verici bir çerçevede ilerlediğine dair sinyaller, küresel risk iştahını artırmış durumda. ABD Başkanı’nın göreve gelmesinden bu yana izlediği korumacı ticaret politikaları ve uygulamaya koyduğu tarifeler, yatırımcılar nezdinde uzun süredir belirsizlik yaratıyordu. Ancak son açıklamalarda bu yaklaşımın esneyebileceğine dair mesajlar, piyasalar tarafından olumlu karşılandı.

Özellikle ABD ile Çin arasındaki ticaret ilişkilerinin geleceği hâlâ belirsizliğini korurken, taraflardan gelen çelişkili açıklamalar dikkatle izleniyor. Çin’in, ABD’nin tarifeleri konusunda daha yapıcı bir tavır takınmasını beklediği ifade edilirken, ABD tarafı ise bu sürecin sürdürülebilir olabilmesi için Çin’in bazı alanlarda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini dile getiriyor. ABD Hazine Bakanı'nın Çin'in yüksek ticaret fazlasının artık sürdürülebilir olmadığını belirtmesi ve bu dengenin sağlanmasının Çin'e bağlı olduğuna işaret etmesi, müzakerelerin seyrine dair ipuçları veriyor. Öte yandan Hindistan ve İngiltere gibi ülkelerle yapılan ticaret görüşmeleri de gündemdeki yerini koruyor. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamalarda tüm ekibin aralıksız bir şekilde ticari anlaşmalar üzerinde çalıştığı ve bu hafta yeni gelişmelerin kamuoyuna duyurulabileceği belirtildi.

ABD borsaları ise bu gelişmelere paralel olarak temkinli bir şekilde pozitif yönde ilerliyor. Dow Jones ve S&P 500 endekslerinde küçük de olsa artışlar yaşanırken, teknoloji ağırlıklı Nasdaq endeksi hafif bir gerileme gösterdi. Kurumsal tarafta açıklanacak şirket bilançoları ve ekonomik veriler, yatırımcıların radarında. Özellikle teknoloji devleri olan Apple, Meta, Microsoft ve Amazon'un yayımlayacağı finansal raporlar, piyasanın yönü üzerinde belirleyici olabilir. Bununla birlikte, ilk çeyrek büyüme verisi ve istihdam göstergeleri de ekonomiyle ilgili daha net bir tablo sunması açısından kritik öneme sahip.

Avrupa borsalarında da genel olarak iyimser bir hava hâkim. Ticaret anlaşmaları konusundaki umutların artması ve ABD ile Avrupa Birliği arasındaki tarifelere yönelik müzakerelerin bir çözüme ulaşabileceği beklentisi, yatırımcı güvenini destekliyor. Özellikle Almanya, Fransa ve İtalya gibi önde gelen ekonomilerdeki hisse senedi piyasalarının pozitif seyrini koruması, bu iyimserliğin somut bir yansıması olarak görülüyor. Ancak İngiltere cephesinde durum daha durağan seyrediyor ve yatırımcılar belirsizliklerin giderilmesini bekliyor.

Avrupa Merkez Bankası’nın ilerleyen süreçte nasıl bir yol haritası izleyeceği de merak konusu. Ekonomik büyümeyi destekleyici adımların mı yoksa enflasyonla mücadele öncelikli politikaların mı öne çıkacağı, piyasalarda önemli bir etken olacak. Bu hafta açıklanacak tüketici güven endeksi ve enflasyon beklentileri, ECB'nin politikalarına yön verebilir. Öte yandan İspanya ve Portekiz'de yaşanan elektrik kesintileri, ulaşım ve iletişim altyapısını ciddi şekilde etkiledi. Avrupa Komisyonu'nun konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bölgeye teknik ve lojistik destek sağlanacağı bildirildi.

Jeopolitik cephede ise dikkatler yine Rusya-Ukrayna hattında yoğunlaşmış durumda. Rusya, II. Dünya Savaşı’nın 80. yıl dönümünü gerekçe göstererek Ukrayna'da geçici bir ateşkes ilan ettiğini duyurdu. Bu gelişme, kısa vadede askeri tansiyonun düşmesini sağlayabilir ancak kalıcı bir barış adımı olarak değerlendirilmesi için henüz erken. Bu haber akışları, Avrupa piyasalarında sınırlı da olsa temkinli duruşu beraberinde getiriyor.

Asya ve Türkiye Cephesinde Gelişmeler

Asya borsalarında ise Çin dışındaki bölgelerde pozitif bir görünüm dikkat çekiyor. Japonya’da resmi tatil nedeniyle piyasalar kapalı olsa da Güney Kore ve Hong Kong’da endekslerde artışlar gözlendi. Çinli teknoloji şirketlerinin hisselerindeki yükseliş, özellikle Hong Kong borsasında olumlu bir hava yaratırken, Çin ve ABD arasında yürütülen görüşmelerin netlik kazanmamış olması yatırımcıları temkinli davranmaya yönlendiriyor. Hindistan ile Pakistan arasında zaman zaman artan jeopolitik gerilim de bölgesel piyasalar açısından takip edilmesi gereken önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor.

Yurt içinde ise Borsa İstanbul haftaya düşüşle başladı. BIST 100 endeksi günü yüzde 1,33 oranında kayıpla tamamlarken, VİOP tarafında da benzer bir düşüş görüldü. Özellikle vadeli işlemlerde vade sonuna yaklaşılmış olması nedeniyle pozisyon kapatma işlemlerinin piyasada oynaklık yarattığı belirtiliyor. Dolar/TL kurunda ise yatay bir seyir gözlemleniyor. Bugün açıklanacak ekonomik güven endeksi ve işsizlik oranı verileri, iç piyasalar için belirleyici olabilir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İtalya ziyareti de gündemdeki önemli başlıklardan biri. Türkiye ile İtalya arasındaki diplomatik ilişkilerin yanı sıra ticari iş birliklerinin de ele alınacağı zirve, ekonomi çevreleri tarafından dikkatle takip ediliyor. Zirve kapsamında yapılacak ikili görüşmelerin, özellikle savunma ve enerji sektörleri açısından yeni anlaşmalara zemin hazırlayabileceği öngörülüyor. Diğer yandan uluslararası veri akışı da yatırımcıların ilgi odağında. ABD’den gelecek olan JOLTS açık iş pozisyonları verisi, konut fiyat endeksi ve tüketici güveni göstergeleri, küresel piyasalarda yön tayininde etkili olacak veriler arasında yer alıyor.