Sanayi ve İnşaat Sektörlerinde Güçlü Performans
Türkiye ekonomisi, 2025 yılının Şubat ayında önemli bir ivme kazandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan güncel verilere göre, toplam ciro endeksi yıllık bazda yüzde 32 oranında artış gösterdi. Bu artış, ülke ekonomisinin dinamik yapısını ve sektörler arası toparlanmayı ortaya koyarken, özellikle inşaat ve hizmet alanlarında kaydedilen yükseliş dikkatleri üzerine çekti. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilere göre, Şubat ayında toplam ciro endeksi aylık bazda da yüzde 3,4 oranında artarak ekonomideki canlılığı gözler önüne serdi. Bu tablo, ekonomik büyümenin çok yönlü bir yapıya kavuştuğunu ve sektörlerin genel anlamda istikrarlı bir şekilde toparlandığını ortaya koyuyor.
Sanayi sektörüne ait veriler incelendiğinde, Şubat 2025’te takvim etkilerinden arındırılmış sanayi ciro endeksinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 oranında arttığı görülüyor. Aylık bazda değerlendirildiğinde ise mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi ciro endeksi, Ocak ayına kıyasla yüzde 2 oranında yükseldi. Sanayi üretimindeki bu istikrarlı büyüme, hem iç talebin hem de dış pazarların canlılığına işaret ediyor. Özellikle imalat sanayisindeki artan üretim kapasitesi ve sipariş hacmi, bu yükselişi destekleyen temel etkenler arasında yer alıyor.
İnşaat sektörü ise Şubat ayında çarpıcı bir büyüme performansı sergiledi. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi yıllık bazda yüzde 49,1 gibi dikkat çekici bir artış gösterdi. Bu oran, inşaat sektöründe uzun süredir beklenen canlanmanın işaret fişeği olarak değerlendiriliyor. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış inşaat ciro endeksi ise Ocak ayına kıyasla yüzde 6 oranında artış göstererek sektördeki toparlanmanın sadece yıllık değil, aylık düzeyde de sürdüğünü ortaya koydu. Özellikle konut ve altyapı projelerine yönelik yatırım hamleleri, inşaat sektörünün büyümesinde etkili oldu. Kamu ve özel sektörün yeni projelere yönelmesi, sektöre olan güveni artırdı ve istihdam açısından da olumlu bir tablo çizdi.
Ticaret ve Hizmet Alanlarında Dikkat Çeken Yükseliş
Ticaret sektörü de Şubat 2025 döneminde kayda değer bir büyüme gösterdi. Takvim etkilerinden arındırılmış ticaret ciro endeksi, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 34,4 oranında arttı. Bu artış, hem toptan hem de perakende ticaretin canlandığını ortaya koyarken, dijital ticaretin de bu büyümede önemli bir paya sahip olduğu görülüyor. Aylık veriler değerlendirildiğinde ise mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış ticaret ciro endeksi, bir önceki aya göre yüzde 4 oranında artış kaydetti. Bu veriler, iç piyasadaki tüketici güveninin yükseldiğini ve harcamaların arttığını gösteriyor. Aynı zamanda, e-ticaret platformlarının yaygınlaşması da ticaretteki genel büyümeyi destekleyen unsurlar arasında bulunuyor.
Hizmet sektörü de ekonominin lokomotif alanlarından biri olarak Şubat ayında güçlü bir performans sergiledi. Takvim etkilerinden arındırılmış hizmet ciro endeksi, geçen yılın Şubat ayına kıyasla yüzde 39,6 oranında artarken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış hizmet ciro endeksi de aylık bazda yüzde 2,4 oranında yükseldi. Bu yükseliş, özellikle turizm, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri gibi alt dallarda gözlemlenen toparlanma ile doğrudan ilişkili. Yurt içi ve yurt dışı turizm faaliyetlerinin artması, hizmet sektöründeki büyümeyi doğrudan tetikleyen faktörlerden biri oldu. Ayrıca dijital hizmetlerin gelişmesi ve uzaktan çalışma düzenine geçişin devam etmesi, bu alandaki çeşitliliği ve talebi artırdı.
Ekonomik Canlanma Sinyalleri Güçleniyor
Toplam ciro endeksinde gözlemlenen bu yıllık ve aylık artışlar, Türkiye ekonomisinin Şubat 2025 itibarıyla toparlanma sürecinde önemli bir aşamaya geldiğini gösteriyor. Özellikle inşaat ve hizmet sektörlerindeki dikkat çekici yükselişler, diğer sektörleri de pozitif yönde etkileyerek genel ekonomik büyümeyi destekliyor. Sanayi ve ticaretteki istikrarlı artış ise hem üretim hem de tüketim ayağında güvenin sürdüğünü ortaya koyuyor. Bu veriler, yatırımcıların ekonomiye olan güvenini pekiştirirken, önümüzdeki dönem için daha yüksek büyüme rakamlarının mümkün olabileceğine işaret ediyor. Ekonomik göstergelerdeki bu olumlu tablo, hem makroekonomik planlamalar hem de sektör bazlı stratejiler açısından umut verici gelişmelerin habercisi olarak değerlendiriliyor.
