Prim Günleri Eksik Olanlar İçin Akılcı Çözümler
Emeklilik sisteminde yaşanan yeni düzenlemeler, özellikle Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) için umut verici gelişmeler yarattı. Ancak emeklilik hakkını kazanan bireyler için süreç, sadece emekli olmakla bitmiyor. Birçok kişi, hak kazandığı emeklilik maaşını nasıl en yüksek seviyeye çıkarabileceğini merak ediyor. Bu noktada, sosyal güvenlik sisteminde deneyimli uzmanlardan biri olan Özgür Erdursun’un paylaştığı bilgiler dikkat çekici. Erdursun, emekli maaşını artırmak isteyenler için kritik bilgiler verirken, aynı zamanda emeklilik öncesi yapılması gereken doğru planlamaların önemine dikkat çekiyor.
Uzun vadeli bir gelir kaynağı olan emekli maaşı, aslında çalışma hayatı boyunca yapılan tercihlerin ve yatırımların bir yansıması olarak belirleniyor. Bu nedenle, emeklilik yolculuğuna çıkan her bireyin ilk işe giriş tarihinden itibaren prim gün sayısı, sigorta statüsü ve sigortalılık süreci gibi faktörleri doğru değerlendirmesi gerekiyor. Tüm bu etkenler, ileride alınacak maaşın miktarını doğrudan etkileyen unsurlar arasında yer alıyor.
Emeklilik için gerekli olan prim gününü dolduramayan bireyler için çeşitli tamamlayıcı yollar bulunuyor. SGK Uzmanı Özgür Erdursun, prim eksikliği yaşayan EYT’lilerin bu süreçte acele etmeden, mevcut durumlarını detaylı bir şekilde analiz etmelerinin hayati öneme sahip olduğunu belirtiyor. İlk olarak yapılması gereken, toplam prim gün sayısını öğrenmek ve hangi sigorta statüsünden ne kadar prim ödendiğini net şekilde ortaya koymak. Bu bilgilerin ışığında, prim açığını kapatmanın en mantıklı yolları seçilebiliyor.
Sigortalı bir işte çalışarak aktif prim yatırımı yapmak, Bağ-Kur üzerinden kendi sigorta primlerini düzenli olarak ödemek, ya da askerlik, doğum veya yurt dışı hizmet sürelerini borçlanmak gibi seçenekler ön plana çıkıyor. Her bireyin koşulları farklı olduğundan, bu yöntemlerin avantajları da kişiden kişiye değişebiliyor. Örneğin bir kadın çalışanın doğum borçlanması yaparak eksik günlerini tamamlaması mümkünken, bir erkek çalışanın askerlik süresini borçlanması avantaj sağlayabilir. Ancak bu tercihler yapılırken göz önünde bulundurulması gereken en önemli konu, ilk sigorta giriş tarihinin, hangi sigorta kolundan ne kadar ödeme yapıldığının ve mevcut prim durumunun doğru analiz edilmesidir. Yanlış bir seçim, beklenen maaş tutarının altında kalınmasına neden olabilir.
Sigorta Türü Seçimi Emekli Maaşını Nasıl Etkiler?
Emeklilik sisteminde en çok kafa karıştıran konulardan biri de hangi sigorta statüsünden emekli olunacağıdır. Bu statü seçimi, alınacak maaşın miktarını doğrudan etkilediği için büyük önem taşır. Özgür Erdursun’un bu konudaki uyarısı oldukça nettir: Son 2520 prim günü hangi sigorta kolunda geçtiyse, o statü üzerinden emekli olunur. Dolayısıyla, emekliliğe yaklaştıkça primlerin hangi kurum üzerinden ödendiği daha kritik hale gelir. SSK, Bağ-Kur ya da Emekli Sandığı arasında yapılan tercihler, ileride alınacak emekli maaşını ciddi oranda değiştirebilir.
SSK statüsünden emekli olmak genellikle daha yüksek maaşla sonuçlandığı için birçok kişi bu statüde kalmayı tercih ediyor. Ancak kişinin kendi işini kurması veya serbest meslek faaliyetinde bulunması durumunda, otomatik olarak Bağ-Kur kapsamına geçiliyor. Bu geçiş, farkında olunmadan emeklilik planlarını olumsuz etkileyebilir. Özellikle son 7 yıllık dönemde hangi sigorta koluna ne kadar prim yatırıldığını kontrol etmek, emeklilik stratejisinin temel taşlarından biridir. Yanlış statüde prim ödemek, hem maaşı düşürebilir hem de emeklilik tarihini geciktirebilir.
Yaş Beklerken Doğru Adımlar Atmak Maaşı Artırır
Emeklilik için gerekli prim gününü tamamlamış ancak yaş koşulunu henüz karşılamayan bireyler için, bu bekleyiş süreci aslında önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Erdursun, bu dönemin sadece zaman geçirmekle değil, maaşı artıracak doğru adımlar atmakla değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Özellikle kendi işini kurmayı planlayan kişilerin, Bağ-Kur statüsüne otomatik olarak geçiş yaptıklarının bilincinde olmaları gerektiğini ifade ediyor. Bağ-Kur primleri genellikle daha yüksek maliyetli olduğu gibi, emekli maaşına etkisi de SSK’ya göre farklılık gösterebilir.
Bu süreçte yapılabilecek en mantıklı hamlelerden biri, yeniden SSK kapsamında çalışmaya başlamak olabilir. Böylece hem prim ödemeye devam edilir hem de daha avantajlı bir sigorta kolunda kalınmış olur. Ayrıca, emeklilik maaşı hesaplamalarında dikkate alınan kazanç miktarının yüksek olması, alınacak maaşın artmasını sağlar. Bu nedenle düşük maaşla prim ödemektense, daha yüksek kazanç bildirilerek prim yatırılması, ileride daha yüksek bir emekli geliri anlamına gelir.
Yaş beklerken yapılan tercihler, emeklilik sonrasındaki hayat standardını doğrudan etkiler. Dolayısıyla bu dönemi, geleceğe yatırım yapma süreci olarak görmek ve her adımı bilinçli şekilde atmak, uzun vadeli kazanç sağlar.