Baklava Fiyatları Uçuşa Geçti: 5 Yılda 1.785 TL’ye Dayandı

Türk mutfağının en özel lezzetlerinden biri olan baklava, özellikle bayramların vazgeçilmez tatlısı olarak sofralardaki yerini alır. Ancak son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon ve artan gıda fiyatları, bu geleneksel tatlının halkın sofrasına ulaşmasını her geçen yıl daha da zorlaştırıyor. Bayram ziyaretlerinin simgelerinden olan baklava, artık sadece anılarda kalan bir lezzet haline geliyor. Ekonomik göstergeler, 2020 ile 2025 yılları arasında baklava fiyatlarında dramatik bir artış olduğunu ortaya koyarken, asgari ücretlinin satın alabileceği baklava miktarında da büyük bir düşüş yaşandı. Eskiden bayram öncesi kilo kilo alınan baklavalar, artık küçük porsiyonlarla alınabiliyor ya da tamamen ev yapımı alternatiflere yöneliniyor.

Mart Ayında Ekonomiye Güven Arttı: Son İki Yılın En Yüksek Seviyesi Görüldü Mart Ayında Ekonomiye Güven Arttı: Son İki Yılın En Yüksek Seviyesi Görüldü

Yıllar içinde fıstıklı baklavanın kilogram fiyatı neredeyse yüzde 1.400 oranında artış gösterdi. 2020 yılında 119,5 TL olan fiyat, 2025 itibariyle 1.785 TL’ye ulaştı. Bu artış oranı sadece baklavada değil, ceviz gibi temel malzemelerde de görülüyor. Evde yapılan baklavaların maliyeti bile birçok aile için artık karşılanamaz durumda. Bayramları anlamlı kılan ikram geleneği, ekonomik baskılar altında erirken, “Nerede o eski bayramlar?” sözü hiç olmadığı kadar gerçek bir anlam kazanıyor.

Baklava, geçmişte geniş tepsilerle alınan bir bayram klasiğiydi. Ancak günümüzde fiyatlar öylesine yükseldi ki, sadece birkaç dilim almak bile ciddi bir bütçe gerektiriyor. 2021 yılında yüzde 53 oranında artan fiyatlar, 2022’de yüzde 50, 2023’te yüzde 104 ve 2024’te yüzde 92 gibi yüksek oranlarla tırmanışını sürdürdü. 2025’e geldiğimizde baklava fiyatı yüzde 66 artarak 1.785 TL’ye ulaştı. Bu rakamlar, sabit gelirli vatandaşların alım gücünü doğrudan etkiliyor. Özellikle asgari ücretle geçinen aileler için bayram tatlısı artık bir lüks haline geldi.

Bu fiyat artışının arkasında temel girdi maliyetlerindeki yükseliş yatıyor. Un, şeker, yağ gibi temel ürünlerin fiyatlarındaki artış, fıstık gibi özel malzemelerle birleşince baklava neredeyse ulaşılamaz bir ürün haline geliyor. Aynı zamanda enerji ve işçilik maliyetlerinin de bu artışta etkisi büyük. Sadece dışarıdan alınan baklava değil, evde yapılan baklavalar da ekonomik baskılardan nasibini alıyor. Ceviz fiyatındaki artış bile tek başına ciddi bir yük oluşturuyor. 2020 yılında 85 TL olan ceviz fiyatı, 2025’te 413 TL’ye kadar çıktı. Bu da evde yapılan cevizli baklavayı bile birçok aile için pahalı hale getiriyor.

Asgari Ücretlinin Tatlı Tabağı Günden Güne Küçülüyor

Baklava fiyatlarındaki artış, doğrudan halkın satın alma gücünü etkiliyor. 2020 yılında 2.324,71 TL olan asgari ücretle yaklaşık 19 kilogram baklava alınabiliyordu. Ancak 2025 yılında asgari ücretin 22.104 TL’ye çıkmasına rağmen, bu maaşla alınabilecek baklava miktarı yalnızca 12 kilograma düşmüş durumda. Yani son beş yılda asgari ücretli, tam 7 kilogram daha az baklava alabilir hale geldi. Bu düşüş, alım gücünün reel olarak ne denli gerilediğini ortaya koyuyor.

Asgari ücretin nominal olarak artması, vatandaşın bayram alışverişindeki özgürlüğünü artırmıyor. Çünkü aynı dönemde gıda fiyatları çok daha hızlı artıyor. Artık bir aile, bayram tatlısı için bütçesini iki kez düşünmek zorunda kalıyor. Bir zamanlar gelen misafire ikram edilen geniş dilimler, yerini yarım porsiyonlara ya da alternatif tatlılara bıraktı. Ziyaretlerin ve sofraların sembolü olan baklava, artık sadece birkaç hanede yer bulabiliyor.

Ekonomik gerçeklikler, geleneksel bayram alışkanlıklarını hızla değiştiriyor. Her bayramda biraz daha az alınan baklava, sadece tatlı bir lezzetin değil, aynı zamanda bir kültürün, bir geleneğin de kaybı anlamına geliyor. Geleneksel sofraların bu değerli parçası, yüksek enflasyon ve alım gücündeki erime nedeniyle her geçen yıl daha az kişiye ulaşıyor. Bu da bayramlarda tadı kaçan sadece baklavanın değil, aynı zamanda sosyal bağların da zayıfladığına işaret ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi