İşten Ayrılma Kodları Artık Değiştirilebilecek
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), iş hayatında önemli bir düzenlemeye imza atarak, işverenleri tarafından haksız yere işten çıkarılan çalışanlara yeni bir hak kazandırdı. Geçmişte, işten çıkarılma gerekçeleri belirli kodlarla SGK sistemine işleniyor ve bu kodlar üzerinden çalışanların işsizlik maaşı alıp almayacağına karar veriliyordu. Özellikle İş Kanunu’nun 25. maddesi gereğince yapılan fesihlerde, işçinin iş ahlakına aykırı davrandığı gerekçesiyle kayıtlara olumsuz kodlar giriliyor, bu durum da çalışanın işsizlik maaşından faydalanmasını engelliyordu. Ancak SGK, artık bu sistemde önemli bir değişikliğe giderek, haksız şekilde işine son verilen çalışanların işten ayrılma kodlarının değiştirilmesinin önünü açtı. Bu yenilik sayesinde, işten haksız gerekçelerle çıkarıldığı yargı ya da arabuluculuk süreçleriyle tescillenen kişilere işsizlik ödeneği yolu açıldı. SGK Başuzmanı İsa Karakaş tarafından kamuoyuna duyurulan bu düzenleme, sadece işsizlik maaşı açısından değil, çalışanların gelecek iş başvurularında karşılaştıkları önyargıların da önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıyor.
Çalışma hayatında büyük yankı uyandıran bu yeni uygulama ile birlikte, artık işten haksız yere çıkarıldığını belgeleyen çalışanlar SGK sisteminde yer alan işten ayrılma kodlarını değiştirme hakkına sahip olacak. Bilindiği üzere, işten ayrılma kodları çalışanların hem kıdem ve ihbar tazminatı haklarını hem de işsizlik maaşı alıp alamayacaklarını doğrudan etkiliyor. Örneğin; bir çalışan, işveren tarafından “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış” nedeniyle işten çıkarılmış gibi gösterildiğinde, SGK sistemi bu durumu “kod 29” olarak kaydediyor ve bu kod nedeniyle işsizlik maaşı başvurusu doğrudan reddediliyordu. Ancak yeni düzenleme ile birlikte bu adaletsiz uygulamanın önüne geçilmesi hedefleniyor.
Artık işten çıkarılan bir kişi, eğer arabuluculuk süreci sonucunda ya da mahkeme kararıyla haklı bulunduysa, bu belgeyi SGK’ya sunarak işten ayrılma kodunun değiştirilmesini talep edebilecek. Bu değişiklik sayesinde, çalışan yalnızca işsizlik maaşına erişim hakkı elde etmeyecek, aynı zamanda işten çıkarılma nedeni kayıtlarda olumsuz görünmeyeceği için yeni bir iş bulma sürecinde daha adil bir konuma sahip olacak. İsa Karakaş’ın ifadelerine göre, bu uygulama geçmişe dönük olarak da geçerli olacak. Yani bir çalışan, yıllar önce işten çıkarılmış olsa bile, eğer mahkeme kararıyla haksızlığa uğradığını kanıtlamışsa, ilgili kodlar düzeltilecek ve işsizlik maaşı başvurusu yapabilecek.
Yargı Kararları Reformun Temelini Oluşturdu
Bu önemli değişikliğin arkasında, yıllardır süregelen işçi-işveren uyuşmazlıklarının yargıya taşınması ve mahkemelerin çoğunlukla işçi lehine kararlar vermesi yatıyor. Özellikle son yıllarda mahkemeler, işverenlerin fesih gerekçelerini detaylı biçimde incelemekte ve sadece işveren beyanına göre değil, somut kanıtlara göre hüküm kurmaktadır. Bu yaklaşım, birçok çalışanın işten çıkarılma sürecinde haksızlığa uğradığını belgelemeleriyle sonuçlanmış, bu belgeler SGK tarafından da dikkate alınmaya başlanmıştır.
Yargı kararlarının bu yönde şekillenmesi, SGK’nın da elindeki veri tabanını ve uygulama esaslarını gözden geçirmesine yol açtı. Geçmişte çoğu zaman sadece işverenin beyanına dayalı olarak belirlenen işten ayrılma kodları, artık arabuluculuk anlaşmaları veya mahkeme kararlarıyla yeniden düzenlenebilecek. Bu sayede sistem daha adil hale getirilmiş olacak ve çalışanlar haksızlıklarla mücadele ederken yalnız kalmayacak. Aynı zamanda bu uygulama, işverenleri de daha dikkatli davranmaya ve işten çıkarmalarda gerekçelerini sağlam temellere dayandırmaya zorlayacak.
Yeni düzenleme sadece işsizlik ödeneği açısından değil, sosyal güvenlik sistemi içindeki adaletin tesisi bakımından da önemli bir reform olarak değerlendiriliyor. Çünkü işten çıkarılan bir kişinin işsizlik maaşına erişememesi, ekonomik anlamda zor durumda kalmasına, hatta bazen uzun süre iş bulamamasına neden olabiliyor. Mahkeme veya arabuluculuk kararlarının SGK sistemine yansıtılabilmesiyle birlikte, hem bu ekonomik mağduriyetler giderilecek hem de çalışma hayatında güven duygusu güçlenecek.
Uygulamadan Kimler Nasıl Yararlanacak?
SGK’nın uygulamaya koyduğu bu yeni düzenleme, özellikle mahkeme kararı veya arabuluculuk tutanağıyla işveren karşısında haklı olduğu tescillenmiş çalışanları kapsıyor. İşten çıkarıldıktan sonra kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi haklarını yargı kararıyla elde etmiş bir çalışan, bu belgeleri SGK’ya sunarak işten ayrılma kodunun değiştirilmesini talep edebiliyor. Bu talep, hem işveren tarafından hem de çalışan tarafından yapılabiliyor. SGK sisteminde yapılan bu değişiklik, kişinin işsizlik maaşı başvurusu sırasında esas alınarak değerlendirme sürecini etkiliyor.
İşten çıkarılan kişinin yıllar önce bu durumu yaşamış olması da bu yeni uygulamadan faydalanmasına engel değil. Yani geçmişe dönük olarak da mahkeme kararına sahip olanlar, gerekli belgeleri ibraz ederek haklarını geri alabilecekler. SGK uzmanlarının vurguladığı bir diğer nokta ise, bu tür başvuruların resmi belgelerle desteklenmesi gerektiği. Yani sözlü beyanlar ya da işverenle yapılan gayriresmi anlaşmalar değil, yalnızca hukuken geçerli belgeler bu süreçte dikkate alınacak.
SGK tarafından hayata geçirilen bu düzenleme, çalışanların uğradığı haksızlıkların telafi edilmesi yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Hem işsizlik maaşı hakkının korunması hem de çalışma hayatındaki adalet duygusunun güçlendirilmesi açısından bu yeni sistem, binlerce kişiye umut veriyor. İş yaşamının daha adil, şeffaf ve denetlenebilir hale gelmesi açısından, bu tür düzenlemelerin önümüzdeki dönemde daha da yaygınlaşması bekleniyor.